Cuma , Eylül 29 2023
Breaking News
Home / Makale/ Deneme / İyi Okur Olmak

İyi Okur Olmak

Çocukluğunda okul gömleğinin cebinde tomar tomar kâğıtlarla gezen birisi olarak büyüdüğümde ünlü bir yazar olmak istediğimi söylerdim . O kâğıtlara hoşuma giden ve kalıcılaşmasını istediğim ne varsa yazardım. Yazarak bir nevi anın fotoğrafını çekerdim. Kâğıdı yırtar gömleğimin cebine koyardım. Bu şekilde kendimi mutlu ederdim. Ünlü yazar olmak deyince aklımda canlanan sahne ise, kalabalık bir imza gününde yepyeni yüzlerle tanışmak ve o insanların hayat hikâyelerini dinlemekti. İnsanların içine girmek, onları anlamak ve onları yazmak.. Böylelikle kelimelerimle onların duygularına tercüman olmak. Yani maksadım insanlar tarafından sevilmek değil insanlari sevmek ve birbirilerine sevdirmekti.

Yazar olabilmek için kitapları sindire sindire okumaya çalıştım . Çünkü çok fazla kitap okumuş olmak niyetinde değildim. İç dünyamı, zihin dünyamı geliştirmeyi, aynı kitabi hayatımın farklı dönemlerinde okumakla kendimdeki değişikliklerin farkında olamayı istedim. Yazılan eserlere ise daima şu gözle baktım; bu kitabin yazarı bizim kelimelerimizi ne şekilde kullandı da bize bizi anlatabilmeyi başardı? Çünkü o yazarlar bizim içimizden çıkmış insanlar. Ve bizim gündelik hayatta kullandığımız cümleleri sihirli birer hikayeye dönüştürebilen insanlar… “Bunu nasıl başardılar?” dediğim yerde üslubunu beğendiğim yazarların hayatlarını araştırmaya başladım. Sözlerini defterime yazdım. Onların gündelik hayatta edindiği alışkanlıkları edinmeye çalıştım. Bir zaman sonra gördüm ki, onlar gibi yazabilmek için onlar gibi yaşamak değil; onları sindirerek okumak lazımmış. Yani bir defa okudum demekle değil, arka arkaya defalarca kez okumak, (ki bu zaten yaptığım bir şey)üzerinde düşünmek ve zaman zaman sorular sormak lazımmış. Bu düşünce ile yeni kitaplar alsam da okuduğum kitapları ikinci plana atmadım. Onları da her an elimin altında tuttum. Sayfaların kenarlarına merak ettiklerimi sorup, zaman zaman konuya dair eklemek istediklerimi yazdım. Kitabı bitirince kitabın sonuna bende bıraktığı hissi ve düşüncelerimi yazdım. Bu iş seneler ilerledikçe daha da eğlenceli olmaya başladı. 17 yaşımda okuduğum bir kitabı 20 yaşımda tekrar okuduğumda üç senede kendimde meydana gelen değişiklikleri fark ettim. Demek insan değiştiğini yalnızca eski resimlere bakarak fark etmezmiş bunu da öğrendim. Kitap okumanın haricinde daha fazla kitap ve yazar kültürü edinmek için dergileri de ihmal etmedim. Hatta dergilere öncelik verdim çünkü bana göre dergiler kitaplara giden yolları açacaktı. Öyle de oldu, nice yazarları dergilerdeki yazılarından veya dergide yayımlanan biyografilerinden tanıdım. Okudukça konuşmalarım ve düşüncelerim zenginleşti. Neticede çocukluğundan beri yazar olmayı hayal eden, ara sıra da kendi kendine bir şeyler karalayan birisiydim. Kimsenin benden ve yazdıklarımdan haberi yoktu. Ta ki medresedeki hocamın her hafta yazı ödevi vermesine kadar. Yazdıklarımız hocalar odasında sesli okunup yorumlanıyordu. Bu yüzden yazdıklarımı defalarca kez okur ona göre yazardım. Bir hafta hocam bana “Senden güzel köşe yazarı olur.” dediğinde sevincimden medreseye sığamamıştım. Bu düşünce içimde daha da kuvvet bulmuştu. Bu yüzden her şeye dair yazmaya, olmayan şeyleri bile olmuş gibi anlatmaya başladım. Ancak çok büyük bir eksiğim vardı; yazdıklarımı asla geriye dönüp tekrar okumazdım. Ve çok dağınık yazardım. Bir yazıyı bir deftere, başka bir yazıyı bir kağıda, bazen telefonumun not defterine o anda nereye denk gelmişse yazıp bırakırdım… Geriye dönüp bakmadığım, kendimi yorumlamadığım ve başkasına da yorumlatmadığım için unutur giderdim.

Yaşım ilerledikçe ve yazarların yazarlık hikayelerini okudukça yazar olmaya dair ümidimi kaybettim. Zira onlar gibi disiplinli ve kendini yazmaya veren birisi değilim. Her an ruh hali değişen farklı biriyim ve medresede koşturmalı sorumluluklarım var. Bunlar mazeret değil dese de bir yanım, okumaktan ve yorumlamaktan hoşlanan diğer yanım “Boş ver iyi bir yazar olmasan da iyi bir okuyucu olmak yolunda ilerliyorsun. Yazarları ve hayatlarını seviyorsun, kimsenin ilgisini çekmeyen editör yazılarını bile merakla okuyorsun. Birisi şu yazarı tanıyor musun diye sorduğunda uzun uzun üslubu hakkında yorumlamalar yapabiliyorsun. Hangi yazarı okusan onun ruh haline giriyor, onun duygularıyla hemhal oluyorsun. Hatta sen, kitapta betimlemelerle anlatılan bir yeri öyle güzel hayal ediyorsun ki, aradan zaman geçtiğinde okuduğun o mekânı daha önce nerede gördüğünü uzun uzun düşünüp orasının gerçekte var olmayan bir yer olduğunun sonradan ayrımına varıyorsun. Nasıl ki diğer insanlar daha önce izledikleri bir videoyu başa sarıp aynı heyecanla tekrar izleyebiliyorsa sen de aynı kitabı aynı heyecanla en baştan okuyabiliyorsun. Hatta hatırlasana; annen sana “Kitabı baştan oku belki Mücella bu defa okuduğunda evlenmiş olur.” diye espri yapmıştı. Hem çoğu okurlar okuduğu fikirleri ve yazarları fanatik bir şekilde takip edip savunurken, sen her iki zıt fikri kaynağından okuyup ikisi arasında kıyaslamalar yapıyorsun. Aynı tarafta olan iki yazarın birbiriyle çeliştiği konuları bile yakından takip ediyor, bilmediğin konularda sorulan sorulara kaynağına bakmadan cevap vermiyorsun. Sen belki iyi bir yazar olamayacaksın, ama mutlaka iyi bir okuyucu olacaksın ve emin ol bu seni (eğer yaşlanırsan) daha birikimli yapacak. Hem kalem suresi kaleme ve kalem ehline yemin etse de ilk emrin OKU olduğunu aklından çıkarma.” dedi.

Ne yalan söyleyeyim ikna oldum.

Emine Çiçekli

iletişim: emine.cicekli.95@gmail.com

About Salih

Check Also

Duygu Devinimi-İnsan Sözgelimi-Anlatma Özelimi-Söylesene Özledin mi?

Telefonum çalınca öbür odadan biraz daha çalmasını bekliyorum. Kendi kendime senin aradığını düşünüp mutlu oluyorum. …

6 comments

  1. Yazılarınıza dergilerden doyamıyorduk. Burada gördüğümüz için çok mutlu olduuuuuk

    • Teşekkür ederim 🙂

      • Okudukça okuyasım geldi. Kitap okuduğumuzda “bu bana benziyor yada bu sanki beni anlatıyor “dediğimiz kısımlar vardır. Kendimizden bir parça gördüğümüzde bu bizi hep mutlu etmiştir ve şimdi bunu okuduğumda da aynı şeyleri hissettim eminim her okuyan kendinden bir iz bulacaktır. Teşekkür ederiz çiçekli

  2. mustafa çiçekli

    Ben eminemin babasıyım kızımdan gurur duyuyorum allahım zihin açıklıgı versin başarılar dilerim gururum kızım hayatı boyunca hiç beni mahcup etmedi gözlerinden öperim kızım yolun bahtın açık olsun

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir