Perşembe , Nisan 18 2024
Breaking News
Home / Makale/ Deneme / Hafızamıza Değil Gözlerimize Sınır Koyalım

Hafızamıza Değil Gözlerimize Sınır Koyalım

Çocukken sizi de mezar taşlarını okuma hafızan zayıflar diye uyaran oldu mu?

Peki siz de mezar taşı ile hafıza arasındaki alakayı sorguladınız mı?

Ben çok sorguladım. Mezarlık mahallemizin tam ortasındaydı. Mahallenin öbür tarafına geçmek için ya etrafını dolaşarak yolu uzatacaktık ya da kestirme olarak mezarlığın içinden geçecektik. İkinci seçenek daha kolay olduğu için mezardan her geçtiğimde yanımdaki her kimse beni bu konuda mutlaka uyarırdı. Çok geçmeden ben de uyaranlar grubuna dahil oldum. Sebebini bilmesek de büyükler uyarıyorsa bir bildikleri mutlaka vardır dedim. Varmış meğer mezar taşı okumak beyinde görsel açıdan gereksiz bilgi yüklemesi yaptığı için hafızayı zayıflatırmış. Yani biz fark etmesek de beynimiz baktığımız her mezar taşının fotoğrafını çekip kaydediyormuş.

Doğru bilgi; ama eksik bilgi.
Hafıza yalnızca mezar taşlarını okumaktan dolayı zayıflamaz. Yani ayni sebebe dayanarak, yolda yürürken baktığımız objeler ne kadar çoğalırsa hafızamız o kadar zayıflar. Eski zamanlarda sırf beyne gereksiz bilgi yüklemesi olmasın diye medreseye başlayan talebelere ilk olarak ayaklarının ucuna bakarak yürümeyi öğretirlerdi. Talebe yolda yürürken etrafındaki gereksiz görsellerle beynini doldurmasın diye. Teknolojinin geliştiği bu çağda mezarlıklara bayramdan bayrama bile zor gidiyoruz. Sokağa zaruri ihtiyaçlar için çıkıyoruz diyenler de ne yazık ki hafızanın uğradığı bu tehlikeden uzaklaşmış sayılamazlar. Çünkü sosyal medya hesaplarımızda bir günde baktığımız resimler, okuduğumuz sözler, izlediğimiz videolar mezar taşı okumayı masum hale getiriyor. Sabah gözümüzü acar açmaz baktığımız sosyal medya hafızamızın alabileceği sınırlı bilgi kotasını binlerce fotoğraf karesiyle dolduruyor. Bundan dolayı da ne yazık ki daha otuz yaşımıza gelmeden olayları ve kişileri hatırlamakta güçlük çekiyoruz. Madem ömür geçici ve gençlik bize bir süreliğine verilmiş emanet öyleyse kendimize büyük bir iyilik yapalım. Zihnimizi görsel çöplerden temizleyelim.


Bu iyilik ayni zamanda hayatımızda yaptığımız en büyük devrim olacaktır. Hem kazandığımız vaktimiz nakit olarak kârımız olacaktir. Gözlerimize sınırlar koyarak, göz kapaklarımızın hikmetini anlayarak büyük şeyler başaracağız. Hiç düşündünüz mü; neden kulakların, burnun, ağzın kapakları yokken gözlerin kapakları var?

Emine Çiçekli
emine.cicekli.95@gmail.com

About Salih

Check Also

Duygu Devinimi-İnsan Sözgelimi-Anlatma Özelimi-Söylesene Özledin mi?

Telefonum çalınca öbür odadan biraz daha çalmasını bekliyorum. Kendi kendime senin aradığını düşünüp mutlu oluyorum. …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir